Daha 20 yaşına basmadan kendilerini sahnede bulan Hepsi Grubu’nun üyeleri iki yıl aradan sonra ‘Geri Dönüşüm’le geri döndü. Yonca Evcimik gibi şarkı söyleyip dans eden ve Evcimik’ten sonra çocukları etkilemeyi başaran tek grup olan Hepsi’yle albümün konseptine uygun giysilerini dansı, müziği ve özel hayatlarını konuştuk.
Pasta altlığından, paspaslardan yapılmış kıyafetlerini görünce dikkatimi çekti Hepsi Grubu; tüm dünyanın gündeminde olan ‘geri dönüşüm’ projesine destek veriyorlardı. Zira albümlerinin de ismi ‘Geri Dönüşüm’dü. Özellikle çocukların ve ergenlik çağındaki gençlerin hayranı olduğu dört kişilik grup, iki yıl aradan sonra bir fire vererek geri dönüyordu.
Röportaj için buluştuğum bu üç genç kızın öncelikle çok samimi ve doğal olduğunu söylemeliyim, genç yaşlarına rağmen -Yasemin 24, Cemre 25, Eren 26 yaşında- egolarını kontrol etmeyi başarabiliyorlar. Kumral olanları Eren; içlerinde en çok konuşanı… Yasemin sakin yapısıyla dikkatimi çekerken esmer olan Cemre’nin duruşundan inatçı bir kişiliği olduğunu çözüyorum zira ilerleyen dakikalarda röportaj sırasında bunu kendisi de itiraf ediyor.
Gülçin’in ayrılığından hiç bahsetmek istemiyorlar ve ‘Nasıl görünüyorsak öyleyiz’ diyorlar. Albümle birlikte gelen dizi tekliflerini de değerlendiren grup, kendilerini tekrar etmemek için farklı bir senaryo bekliyor.
Bu ayakları yere basan, sıcak ve enerji dolu üç genç kızla, geri dönüşümden, geri dönüşlerinden, danstan, müzikten ve özel hayatlarından konuştuk.
Yenilenip geri döndünüz…
Eren: ‘Geri Dönüşüm’ hem albümümüzün ismi hem de bir buçuk yıllık bir aradan sonra geri dönüşümüzü anlatıyor. Ayrıca ‘geri dönüşüm’ü kendimize felsefe edindik. Geri dönüşüm logosuyla bizi dinleyen kitleyi bu konuda bilinçlendirmek ve harekete geçirmek istiyoruz. Kıyafetlerimizle de bu hareketi destekliyoruz. Albüm için son 5 aydır çalışıyoruz. Bu arada müzik şirketimizi değiştirdik ve Dokuz Sekiz Müzik’e geçtik.
Bu albümle beraber, nasıl bir emek harcadığınızı anlatan bir de dergi hazırlamışsınız…
Eren: Bu dergi bizim için çok önemli, dünyada albümle birlikte verilen ilk dergi. Albüm satın alırken insanların tereddütleri oluyor, biz de onlara yaratıcı bir şeyler sunmak istedik. ‘Hepsi’ dergisi çıkarmayı düşünürken, albümü dergiyle çıkarmak istedik. Merak edenler, albümün perde arkasını burada görebilir. Bütün bunların dışında en önemlisi müzikal gelişimimiz. Beste ve söz seçimlerine çok dikkat ettik. Cemre’nin iki şarkısı var.
GERİ DÖNÜŞÜMÜ ÇOCUKLARA ANLATMAYI BORÇ BİLDİK
‘Geri Dönüşüm’le sizi dinleyen kitleye sosyal bir mesaj da veriyorsunuz. Normal hayatınızda da çevreci misinizdir?
Yasemin: Daha önce bir dergi için gazete sayfalarından kıyafetler yapmıştık. Bu konuya en kolay nasıl dikkat çekebiliriz diye düşündük, zira albüm kapağındaki geri dönüşüm işaretini bilmeyenler var. Kıyafetlerle en basit şekilde anlatmaya çalıştık, mandallarla, kağıtlarla, alüminyum folyolarla… Bu felsefeyi normal yaşamımızda da hayata geçiriyoruz zaten.
Son günlerde gündemde olan bir konu…
Eren: Dünyanın gidişatıyla da alakalı bu… Bizim de bizi dinleyen çocuklara bir mesajımız olmalı, eğlence, dans, şarkı bir yere kadar, onların ilgisini bu yöne çekmeyi borç bildik. Şanslıyız söz dinleyen bir kitlemiz var. Bunu avantaja çevirip güzel mesajlar vermek istiyoruz. Bir tüketim çılgınlığı yaşıyoruz, çocuklar da öyle, her şeyi bol elde ediyorlar. Bu konuda bilinçlendirmek lazım.
Özellikle çocuklar size neredeyse tapıyor… Bu çok güzel bir şey ama sorumluluğu ağırdır…
Eren: İster istemez üstümüze yükleniyor bu sorumluluk. Çocuklar bizi izlerken aileler de gözümüzün içine bakıyor, ne yapacağız diye. Kendimizden 10-15 yaş küçüklere böyle mesajlar vermek bizi mutlu ediyor. Yasemin: Hem işimizi doğru yapıyoruz hem de insan olarak doğru bir iş yapıyoruz.
İLİŞKİ DE YAŞIYORUZ GEZİYORUZ, TOZUYORUZ DA
Özel hayatınıza dikkat ediyor musunuz, çocuklar olumsuz etkilenmesin diye?
Eren: Özel olarak çok fazla kendimize dikkat etmiyoruz, olduğumuz gibi yaşıyoruz. Ama yanlış hareketler yapmıyoruz, kişilik olarak uçlarda yaşayan kızlar olmadığımız için magazin de bizimle ilgilenmiyor. Her şeyi yaşıyoruz ilişki, gezmek, tozmak…
Yasemin: Bu aile terbiyesiyle alakalı, her şeyin sınırını bilerek büyüdük. Uçta yaşayıp pişman olmadık. Yetiştirme tarzımız bu.
Sizce çocuklar sizi niye bu kadar çok seviyor? Ne buluyorlar sizde?
Yasemin: Sanıyoruz doğal olmamız onlara sıcak geliyor.
Eren: İmaj yapıştırılmadı üstümüze ve her albümde tavır değiştirmedik. İstikrarlıyız ve samimiyet çok önemli.
Bu uyum ve samimiyetin altında ne var peki, yıllardır arkadaş olmanız mı? Zira üç ünlü genç kızsınız ve en azından egolarınız yüzünden sürekli tartışabilirsiniz…
Cemre: Bizim bu kadar uyumlu oluşumuzun en önemli sebebi, disiplinli oluşumuz.
Eren: Bu konuda şanslıyız, iyi ki konservatuarda okuduk, hayatımız boyunca da bunu taşıyacağız. Konservatuardan her mezun olan aynı disipline sahip değil. Biz işimize çok saygı duyuyoruz.
Yasemin: Bu disiplin baleyle alakalı bence, balede her gün çalışmanız ve sürekli hayatınıza dikkat etmeniz gerekiyor.
5 yılda iyi yol aldınız…
Cemre: Spice Girls zamanında bir içecek firması kutularına onların resimlerini basmıştı ve ben hepsini almıştım. Benim için uç nokta buydu. Sezen Aksu’yla turne yaptık, biz de Spice Girls gibi aynı firmanın reklamlarını çektik ve içecek kutularına resimlerimiz basıldı. Kenan Doğulu’yla turneye çıktık, bir de dizi çektik, albümlerimiz gayet iyi gidiyor. 5 senede 10 senelik yol kat etmişiz.
Dans eden ender gruplardansınız… Hem şarkı söyleyip hem de dans etmek zor mu?
Eren: Bunu tam anlamıyla yapan Türkiye’de yok, yurtdışında var. Görsellik müzik kadar önemli ve biz her albümde farklı danslar gösterebilmek için farklı koreografla çalışıyoruz. Yeni albümdeki 7 şarkımızın koreografisi var.
Cemre: Aslında sadece şarkı söyleyip dans etmek değil bu. Şarkı, iletişim ve koreografi üç şeyi aynı anda yapmanız gerekiyor.
Bizde şarkıcılar bir albümde dans ediyorsa arkası gelmiyor…
Cemre: Şahsi fikrim, eskiden Hakan Peker, Yonca Evcimik dans ediyordu ama şu an gördüklerimiz rezalet. Aynanın karşısında da mı çalışmıyorlar? Vücutlarına yakışan figürleri bulsunlar ve yakıştığı kadar dans etsinler. Burada devreye disiplin giriyor. Az prova yapıyorlar. Bizim gibi yapan yok.
Çocuklara yakın gelen dans ediyor olmanız olabilir mi kızlar? Sizden önce çocukların bu kadar ilgisini çeken bir tek Yonca Evcimik vardı ve o da dans ediyordu?
Yasemin: Olabilir, biz de onlara hayrandık, Yonca Evcimik, Hakan Peker…
EREN POLYANNA, CEMRE İNATÇI, YASEMİN UYUMLU
Grup içinde rolleriniz var mı?
Eren: Hepimiz farklı karakterleriz.
Yasemin: Ben daha uyumluyumdur.
Eren: Cemre en sinirli ve inatçı karakterdir.
Cemre: Aramızdan birinin en belirgin özelliğini sorarsanız, benim inatçılığım ve agresifliğimdir. Eren’e gelince, Polyanna tarafı var ki bize kriz geçirtiyor.
Eren: Evet haklılar, kızlar bazı noktalarda gözümü açıyor. Benim kötüyü unutmak gibi kötü bir huyum var.
Sevgililerinizi anlatır mısınız birbirinize?
Cemre: Erkek arkadaşlarımızı birbirimizin onaylaması gerekiyor. Biz tartışıp hatta birbirimizin saçını başını dağıtabiliriz ama dışardan biri bize zarar vermeye kalkarsa o zaman farklı üç kız oluyoruz.
Geri dönüşümü destekliyoruz kürke de karşıyız
Albümleriyle birlikte geri dönüşüme destek çıkan Hepsi grubuna bu kıyafetlerin kimin fikri olduğunu soruyorum, ‘Menajerimiz ve Ceyda Balaban’ın aldığı ortak karar’ diyen Eren şöyle devam ediyor: ‘Ceyda yurtdışında dünya starlarıyla çalışan bir isim. Yurtdışında geri dönüşüm olayını bütün sanatçıların sırtlandığını söyledi. Biz de bu albümde kıyafetlerimizde geri dönüşüm işaretini kullanarak bir hatırlatma yapmak istedik. Kullandığımız pasta altlıkları, kurulama bezleri, soba boruları, paspaslar, mandallar, alüminyum folyolar metal yemek kapları.’ Geri dönüşüm dışında başka bir konseptlerinin olduğuna daha dikkat çekiyor: ‘Bir konseptimiz daha var, o fotoğrafları sonra kullanacağımız. Gerçek hayvan deri ve kürklerinin kullanımına karşıyız. Ceyda, klipte giydiğimiz tulumların üstüne oyuncak hayvanların kürklerinden çeşitli aksesuarlar yaptı. Bu da bizim tepkimiz, gerçek hayvan derisi ve kürkü kullanımına karşıyız.’
---
- Alıntı :
- rumeysavehepsi.blogcu.com