“DUMA DUMA DUM” İLE BAŞLAYALIM RÖPORTAJIMIZA. UZUN SÜREDİR YAYINDA VE ÇOK SEVİLEN BİR KLİP OLDU.
“Duma Duma Dum” klibini Burcu Yolcu çekti. İlk defa, bir kadın yönetmen ile çalıştım ve bence onun çok acayip bir etkisi oldu klibin üzerinde. Tarif edemeyeceğim birşey. Aslında klip, tamamı ile benim kafamdaki, balon adamlarla dans etme sevdamdan kaynaklandı. Ben bu adamları otoparklarda, orada burada görüyordum ve çok etkileniyordum onların rüzgarla olan danslarından. Seyretmesi gerçekten çok zevkli. Asıl benim hayalimdeki, bir gün birtanesi ile dansederek bir klip yapmaktı ama grafik olarak, bir çok balon adamın daha güzel duracağını düşündük ve nasıl çekeriz diye düşünmeye başladık. Derken, ben bu balon adamlar gibi dansetsem, acaba nasıl olur diye baktık ve edebileceğimi gördük. Nereden olduğunu bilmiyorum ama ben bu dansı daha önceden biliyor muşum. Gerçekten çok zor bir dans, üç dört gün boyunca, her yerim ağrıdı diyebilirim. Kıpırdayamadım. Herhalde evvelden yapmadığım bir dans olduğu için, vücudum alışık değildi buna.
KLİPTE DANSLAR KADAR DİKKAT ÇEKEN BİR NOKTA DA KOSTÜMÜNÜZ...
Kostümümü, Londra’da garip kostümler satan bir kostümcüden buldum. Erkek kostümü olduğunu düşünüyorum. Bana öyle geliyor. Vücudu fazla güzel gösteren bir tayt değil ama klibe çok uygun olduğu için giydim. Benim üzerimdeki suratı balonların üzerine de koyduk. Böylece sanki bir çete gibi olduk ya da onlarla onlar bir dans grubu gibi de olduk ama aynı zamanda ben şarkıyı onlardan birine söylüyormuşum gibi de oldu. Bilmiyorum, hala bu klibi tam çözemiyorum , sizn kadar bana da çok garip geliyor.
NİHAYETİNDE ŞARKI SÖZLERİNİZDEN SONRA, KLİBİNİZE DE TAM MANASI İLE YANSITABİLMİŞ OLDUNUZ HAYALLERİNİZİ...
Sonuçta böyle bir hayalim gerçekleştiği için gerçekten çok mutluyum. Bu bende istediğim şekilde klip yapabileceğim ve hayallerimi gerçekleştirebileceğim konusunda bir ışık yaktı, çok eğlenceli olduğunu düşüyorum klibin.
HEMEN ARDINDAN DA ”KIRIK” İÇİN BİR KLİP GELDİ.
“Kırık” klibi, benim için hayatımda bir ilk. İlk defa kameranın karşısına saçım, makyajım olmadan, üstelik yağmur altında çıktığım bir klip. Bu photoshop çağında, gerçekten cesaret gerektiren birşey diye düşünüyorum, onu yayınlama cesaretini. Vaz mı geçsem acaba ? (Gülüyor...) Asıl “Kırık”ın hikayesi şu, bir Pazar günü arkadaşlarım ve ben, Sinan Çetin’in Durusu’daki evine gitmiştik. Yağmurlu, karanlık bir gün... Derken Sinan; “hepimiz buradayız, ben “Kırık” şarkısına klip çekmek istiyorum, içinde hepimiz olalım” dedi. Herkes tamam dedi çünkü kimse bunun gerçekten bir klip olabileceğini düşünmedi, kendi aramızda bir klip olarak baktık, bende dahil olmak üzere. Sinan, bahçeye dikti kamerayı, üzerine şemsiye koydu çünkü çok yağmurluydu. Bir teybe de “Kırık” şarkısını koyduk. Üzerimde uzun siyah bir elbise, üzerinde beyaz bir nokta. Gerçekten hiç bir şatafatı olmayan bir kıyafet ve ben kameranın önünde, öne-geriye giderek şarkıyı söylemeye başladım. Sonra teker teker herkes çağırıldı dışarı ve 10-15 dakika kameranın önünde durdu. Ben dondum o gün çünkü bütün bu çekimler boyunca oradaydım şarkıyı ben söylediğim için.
DOĞAÇLAMA OLDUĞUNU BİLİYORUZ AMA SANKİ KLİBİN ÖNCEDEN YAZILMIŞ BİR SENARYOSU VARMIŞ GİBİ... YAĞMUR, ŞARKI, KOSTÜM, MİZANSENLER ÖYLE UYUMLU Kİ !
Evet, ben bir de hareket uydurdum klipte. Üzerimdeki beyaz noktaya, herkesin kalbinin kırıklıklarını topluyormuş gibi bir hareket buldum ve onu yapmaya başladım bilmiyorum bu klibi izleyenlere geçiyor mu. Kalp kırıkları toplamış oldum ve böylece arkadaşlarımla aramda enteresan bir ilişki doğdu. Yani bu klip bizim kendi aramızda bulduğumuz bir tiyatro bir dans gibi birşey ve aylardır bekliyor. Yayınlayıp yayınlamamayı çok düşündüm çünkü benim için çok özel anlamları olan, en yakın dostlarımın olduğu bir klip. Oturup düşündük bunu yayınlayalım mı yayınlamayalım mı diye. Sizinle paylaşmak istedim ve sizin de benim her halimi, hayatımdaki insanları böyle bir günü de yaşamanızı istedim benimle beraber. Kalbi “Kırık” olan herkese armağan etmek istedim bunu. Şarkıya çok uyuyor bu klibin böyle olması. Bu şarkı benim bu güne dek yazdığım en düz, en acıklı, böyle başka şarkılarım da var onlara da haksızlık etmek istemiyorum ama bu şarkı kendimi gerçekten soyduğum bir şarkıydı. Bu kadar çiğ ve kozemetikten uzak olması, gerçek olması bu şarkıya çok yakışıyor. O yüzden de şarkıyı klipten ayırmak istemedim, ikisi birbirini çok tamamlıyor.
BİR DE MUTLAKA BAHSETMEMİZ GEREKEN BİR WEB SİTESİ VAR !
Hazır böyle yapmışken sizi de oyuna davet etmek için, aklıma şöyle birşey geldi.
www.kirildim.com diye bir site açtık. Klibin içine de adresi yazdık. Bu siteye gelerek, kalbinizi kıran şeyi, oradaki beyaz noktaya yazıp, sizin kalp kırıklarınızın da, sonsuza kadar bizimkilerin arasına karışmasını sağlayabilirsiniz. Eskiden şey derlerdi ya, bir şeye moralin bozulduysa lavaboya anlat diye, bu da öyle birşey. Bu site, kalbi kırıklara armağan.
PERFORMANS PROJELERİNİZ DE DEVAM EDİYOR ELBET, ÖNÜMÜZDEKİ İLK KONSERİNİZ NE ZAMAN ?
15 Ocak’da “Extra Large” isimli bir klüpte konserimiz var. Burası da açılışını benim performansım ile yapacak ve benim için şöyle bir önemi var burada konser vermenin. Adı “Extra Large”, benim de böyle bir şarkım var ama ondan değil. Aynı zamanda “Seviyorum Sevmiyorum” klibini çektiğimiz mekan burası. Gerçekten çok enteresan, çok kitsch ve çok tuhaf ruhu olan ve daha önce çok değişik konseptlere mekan olmuş, hatta Sinema bile olmuş bir yer. Ben orayı çok beğendim klip çekerken ve bir senedir bekliyordum. 15 Ocak’da Beyoğlu’nda “Extra Large” adlı bu mekana hepinizi bekliyorum, gerçekten enteresan bir yer.
TEŞEKKÜR EDERİZ BU GÜZEL RÖPORTAJINIZ İÇİN.
Teşekkürler.